baloncuklar

11 Ekim 2011

MİNİ SİNOP BELGESELİ


Kırmızı gülTüm ziyaretçilerim ve blokcu dostlarım,herbirinize günaydınlar.Gününüz aydın olsun.
Sizlerle ayrı kaldığımız bu süre içinde sizleri ne kadar özlemişim.
Biz aile,akraba ziyaretlerimizi tamamlayıp evimize döndük.Hasret giderdik,gezdik,gördük,yedik,içtik.Hani tadı damağımızda kaldı derler ya.İşte bizim için de öyle oldu.Her zaman derim kalabalık aile bir başka güzel oluyor.Ben kalabalık bir ailede büyümediğim için bu hasretimi de eşimin ailesiyle gideriyorum.Eşim 9 kardeş olunca (Bir ağbimiz rahmetli oldu,şu an 8 kardeş.) benim de ağbilerim,ablalarım,
yengelerim,yeğenlerim çoğalmış oldu.Maalesef eşim de ben de ailelerimizin en değerli varlıklarından Anne,Balarımızdan yoksunuz.Mekanları cennet olsun.Sinop'a gidince lk işimiz büyüklerimizin kabirlerini ziyaret etmek.Sonrasında tüm aile hasret gidermek.
İlk günler köyde, sonrasında şehir merkezinde kaldık.Köy merkeze 15 dakika uzaklıkta.Kalabalık bir aile grubuyla karşılanıp, hep birarada olmak.Hele son gün 30 kişilik aile grubuyla çay bahçesinde kahvaltı ve ardından uğurlanışımız.Harika bir duygu seli yaşattı bize.Büyük küçük herkese sonsuz teşekkürler.

                      Köyümüzden kareler.        
 Köyümüzün camisi.Cami ve ev öyle yakın ki,öndeki fırın da bizim fırınımız.
Fırınlar yakıldı.
                               
 Ailenin meşhur mısır unlu bulamaçları,pideleri yapıldı.Kızım gitmeden siparişleri vermişti yengesine :)
Oğlum tavukları elleriyle besledi.Eee sabahları taze yumurtalarını yiyip beslememek olmaz değil mi? :)
                            

  
Yeni sağılmış taze sütler içildi,mımm mis mis

Salkım salkım dalından koparılmış  üzümler,incirler yenildi.
                                              

           
        
Bir başka gün Sinop'un meşhur mantıları açıldı,kocamannn tencerede odun ateşinde pişirildi.Eee kolay değil  unuttuğum yoksa 25 kişiydik.
                                      

             

           
Kuyunun yanında kilimler serilip,bol sohbetli kahve keyfi yapılmadan olmaz dimi?
                                          

Bizler yerken onlar aç mı kalsın?
       
Ohh annecikleri doyurdu yalanırlar tabii
Eşimin okuduğu ilköğretim okulu
                                  

                              Sıra geldi SİNOP gezimize;
Türkiye'nin en kuzey noktasında bir ada şehri olan Sinop,doğal güzelliklerle donanmış.Harika  mesire yerleriyle,limanıyla,balıkçı tekneleriyle,berrak deniziyle,aşıklar caddesiyle,adasıyla,tarihi eserleriyle,adeta doğal tabiat örtüsüyle örtülmüş.Fazla çalışma alanları olmadığı için göçler yaşadığından doğal güzellikleri bozulmamış.Bundan dolayı yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olması sebebiyle yazın nüfusu 2 - 3 kat daha fazlalaşan gezilesi görülesi bir ilimiz.Değişik bir yere tatile gitmek istiyorsanız,mutlaka Sinop'a gidin görün derim ben.
                        Şimdiden iyi seyirler...  
                                

Balıkçı tekneleriyle
                       Ara sokaklarıyla
Geniş caddeleriyle

               Modern binalarıyla
            Denizle bütünleşen manzarasıyla Sinop.

 Şehrin merkezinde bulunan <<AŞIKLAR CADDESİ>>Çok önceleri,denizin kıyısında dalgalarla ıslanan,ahşap yalıların süslediği bir caddeymiş.Şimdi deniz doldurulmuş,yalıların yerini apartmanlar almış.Eskiden aşıklar mı gezmiş bilmem ama bugün bir tarafında altlarında cafeleriyle apartmanlar.diğer tarafında denizin kıyısındaki kaldırımlar.Sinopluların yürüyüş yaptıkları yer halini koruyor.Ablamın  aşıklar caddesindeki evinin balkonundan güneşin doğuşuna ve batışına şahitliğimiz olmuştur.

Ablamın oğlunun baba mesleğini devraldığı meşhur Ülgen kotra eviyle,

Yeğenimin götürdüğü, mantı eviyle,

 Köyde yapılanlar olsun,mantı evinde olsun mantıların tadına doyamadık.Sinop'a gidip de meşhur cevizli
mantısını yemeden dönmeyin derim.Vee bu mantıları yedikten sonra,ben bugüne kadar mantı yememişim :)

                                    
ŞAHİN TEPESİ;
Seyir tepesi diye de anılan Sinop'un Pierre Lotisi de denilen yer.Buradaki cafede çayınızı yudumlayarak Sinop'u kuşbakışı seyredebilirsiniz.
SİNOP KALESİ
Şehri korumak amacıyla M.Ö. 7.yüzyılda yapılan kale.Roma,Bizans ve Anadolu Selçukluları döneminde onarılarak yeni bölümlerle sağlamlaştırılıp geliştirilmiş.Kalenin duvarları 2050 m.uzunluğunda.25 m. Yüksekliği, 3 m.genişliğindeymiş.2 ana giriş kapısı bulunmaktadır.Sinop'a bakan kapının üzerindeki kitabede aynı zamanda Alanya kalesini yapan Mimar Ebu Ali-ül Halebi tarafından tersane ile birlikte kalenin yapıldığı yazılıdır.              
    
   Kaleden yukarı çıkan merdivenleri çıktığınızda kalenin cafesine ulaşıyorsunuz.
                                                 
              Kaleden şehrin o güzel manzarasını seyrediyorsunuz.

SİNOP CEZAEVİ; 
Sinop‘un son yıllarda simgesi haline gelen Tarihi Sinop Cezaevi 1999 yılında turizm amaçlı,kapılarını Turizm ve Kültür Bakanlığı izni ile açmıştır.Bir çok dizi ve filmlere konu olmuş.Enson <<Parmaklıklar Ardında>>adlı dizi filmin çekildiği.Türk edebiyatının birçok yazarının yattığı,Sebahattin Ali'nin burada yazdığı.<<Dışarıda deli dalgalar<< gelir duvarları yalar<< seni bu sesler oyalar<<aldırma gönül aldırma>>şarkısının bestelendiği.300 demir kapısı, dev gibi gardiyanlarının  olduğu.Sadece1 kişinin kaçmayı başardığı başka kimsenin kaçmayı başaramadığı  söylenen bu yerde, her koğuşunda kimbilir ne öyküler,ne hüzünler gizli.Tuvaleti içinde olan küçücük karanlık hücrelerini,taştan koğuşlarını gezmek bile insanı ürpertiyor. 
                                
                                             

 
Hapishanenin Pala bıyıklarıyla ünlü pala lakaplı eski emekli gardiyanı

MEDRESE;Önceleri medrese olan.Şimdi kültür sanat evi olarak kullanılan,tamamen mermerden yapılmış açık avlusunun ortasında şadırvanıyla otantik bir havaya bürünmüş. Her iki cephesini çevreleyen cafe,çay evi,hediyelik eşya,el işlemeleri dükkanları hatta dokuma yapan tezgahı bile bulunuyor.
                           
                            



AKLİMAN;Sinop ili sınırları içinde Şehir merkezine 9 km.Uzaklıkta muhteşem doğa manzarasına sahip küçük şirin bir köy.Sinop'tan ince buruna en kısa buradan gidildiği söyleniyor.

  
HAMSİLOS KOYU;Şehir merkezine 11 km.uzaklıkta. Ormanın yeşiliyle,denizin mavisinin iç içe geçtiği adeta bir doğa harikası.Merkeze yakınlığından dolayı milli park oluşuyla,Sinop'luların en önemli piknik alanı olmuş.Ayrıca Karadeniz de azınlıktaki koylardan biri olarak fırtınalı havalarda balıkçıların sığınağı olmuş.
İskandinav ülkelerinden Norveç'te rastlanan ve denizin karaya girintiler halinde sokulmasıyla oluşan bu manzaralar. Türkiye'de yalnızca sinop civarlarında rastlandığını biliyor muydunuz?
                               


İNCE BURUN;
Sinop'a yolunuz düşerse.Şehir merkezine 19 km. uzaklıktaki Türkiye'nin en kuzey ucu olan <<İNCE BURUN>> mevkisini mutlaka görün.Giderken üzerinize ceket,mont benzeri kalın birşeyler alın.Müthiş rüzgar var.Arabanızla çeşit çeşit ağaçlarla çevrili ormanın içinden geçerken ayrı bir huzur duyarak ince buruna ulaştığınızda,ilk gördüğünüz şey,muhteşem heybetiyle kartpostal güzelliğindeki deniz feneri oluyor.Yalnızlığı çağrıştıran sessizliği,bozan tek ses dalgaların ve rüzgarın sesi.
                                    


 KARAKUM; Şehir merkezine 2 km.uzaklıkta,Sinop yarımadasını çevreleyen yol üzerindedir.Adını ince simsiyah volkanik kumundan dolayı alan karakum pilajında cafe,restorant,bungalow tipi evler,karavan ve çadır yerleri de bulunmakta.


 

ADA;Sinop'un en yüksek tepesi olan eski Amerikan radarının olduğu bölge.Yükseklik ve daracık kıvrımlı yol gerçekten ürkütücü.Ama yine de cesaretinizi toplayıp adanın etrafında arabanızla turlayın ve o muhteşem manzarayı seyredin.
Adanın etrafını  resimde tepedeki  dar yolda ilerliyerek turluyorsunuz.Bir tarafınız uçurum,diğer tarafınız adeta yemyeşil bir vadi.

 Bizim gençler adrenalin yarışındaydılar adeta

ETNOGRAFYA MÜZESİ; 18. yüzyılın sonu 19.yüzyılın başlarında yapıldığı söylenen konak Kültür bakanlığı tarafından restore edilerek bugün Etnografya müzesi olarak hizmet veriyor.3 katlı konağın zemin katı taştan.Ahşap merdivenlerle çıkılan katlar,konağın tüm duvarları,tabanı,tavanı ahşap.Tüm ahşap duvarlar muazzam el işi motif,bordür desenleriyle süslenmiş.son kata bayıldım.
Eski zamanları anlatan gelin odası,kına gecesi,dede ve kahve pişiren nine figürleriyle bezenmiş odalar.Sizi o yıllara götürüyor adeta.Teknolojinin olmadığı o yıllarda öyle bir konakta yaşamak isterdim,hayalini  kurmamak elde değil.







Yeğenlerin ısrarına rağmen zamanımız yetmediği için gidemediğimiz 28 şelaleden oluşan meşhur Erfelek tatlıca şelalelerini gezmek nasip olmadı.Birde Seyit Bilal hz.Türbesini resimleyemedim. inşallah nasip olursa tekrar Sinop'a gidersek o zaman resimler paylaşırım.
Sizlere mini bir Sinop belgeseli sunmaya çalıştım.Daha yazıcak çok şey var ama,şimdilik bu kadar.
Sevgi ve selamlarımla sağlıcakla kalın...

           Tüm resimlerin üzerlerini tıklayarak büyültebilirsiz.

MAALESEF;
Sinop.Halkının karşı çıkmasına,mitingler düzenlemesine rağmen nükleer santral kurulması tehlikesiyle karşı karşıya.Eğer kurulursa. Bu gördüğünüz güzellikler.Nükleer santralin koruma ve girilmeye yasak alanında kalıcağı söylentisinden dolayı.Sinop bu güzellikleri kaybetme risk'i taşıyor.İnşallah bu güzellikleri kaybetmeyiz.İnşallah bu güzelliklere yazık etmezler.

28 yorum:

bırtutamkekik dedi ki...

ohhh ohh:))
sayenizde tüm güzellikler karşısında gözümüz gönlümüz bayram etti eblacım:)
yüreğine sağlık...
mantıların yapılışını çok merak ettim ben...
sanki kapatılışı bile çok farklı gibi geldi..
umarım bize tarif verirsiniz uygun bir waktinizde sayfanızdan:)
gönül dolusu sevgi ve saygılarımla...

yemekbiraşk dedi ki...

sevalcim harika bir post olmuş.. sinopu bende görmek istiyorum inşallah.. o mantıyı kaç kişi birden yaptınız insan krize girer valla:) santralin yapılmamasını bende temenni ediyorum.. sevgilerimle..

Aycan dedi ki...

Canım, sinop ne kadar güzel bir yermiş meğerse.Bir defa gitmiştim ama sadece konsevatuarına ziyarette bulunmuştum.Bilseydim, gidince mantısından yerdim.Paylaşım için çok tşkler.

mutfagabuyrun dedi ki...

canım benim nasıl güzel resimler paylaşmışsın.sinop bize yakın ama gitmek kısmet olmadı.resimlere bakınca çok şey kaçırmışım dedim.öpüyorum seni.

Erguvan Vakti dedi ki...

Harika bir tatil olmuş,bu doğal ortamı bulmak kolay değil.Sinop'ta görülesi çok yer var anladığım kadarıyla gitmek kısmet olursa iyi bir rehber olacak bu yazı,sevgiler:)

~Hülya~ dedi ki...

Bloguma bıraktığın o güzel yorum için çok teşekkürler. Yazını zevkle okudum resimlerle oraya gitmiş kadar oldum. Sevgiler...

kalpkurabiye dedi ki...

ablacımmmmm:))
ne güzel bir yazı olmuşş başı hüüzn doluydu ama ne yapalım işte hayat:(
biz de eşimle kalabalık ege akdeniz yerine sakin sinopta yaptık balayımızı:))
karakumda bungalovlarda:)) aşıklar sokağında az mı yürüdük az mı mısır yedik:) bide tekne turları vardı ama kaldırmışlar galiba:)
sinop çok şirin bir vilayet bize yakın olması da cabası.))kültürlerimiz ise tamamen aynı mantılarımızda:)))

Peritozu dedi ki...

Ama ben kendimden geçtim bu fotoğraflara bakarken...
Öle güzel çekmişsinizki kahveler yapılırken, mantılar açılırken... Sanki hepsinin kokusunu ayrı ayrı aldım...

Unknown dedi ki...

Hoşgeldiiiin ablacım..
özlemiştik seni..:))
İyi vakit geçirmene çok sevindim.
Fotoğraflara bayıldım ama çok kıskandım çok..
Taze yumurta,yeni sağılmış süt,dalından meyvalar ve mantıııı !!
Afiyet,bal,şeker olsun sana..
Allah tekrarını nasip etsin.
Çok öpüyorum.

İnci Yemek dedi ki...

Sevalim bir kez daha fotoğraflarla yaz günümüzü hatırlattın:)bu yaz bir kez daha gittim sinop'ao korsanla fotoğraf çektirdik mantı yedik:)keşke daha önce yazmış olsaydın sizin mantıcıya giderdik:))bir tek ceza evi kaldı seneye inşallah,sizinde orada olduğunuz zamana denk gelir:)ne dersin.
muhteşem bir post hazırlamışsın ellerine emeğine sağlık canım.
Canım sinop'umuzu katletmekten vaz geçerler inşallah,sonuna kadar mücadeleye devam etmeli.
kocaman sarılıp öpüyorum seni...

LeylaK dedi ki...

kahve mantı üzüm... nasıl fotoğrflar bunlar aşık oldum :)

Kahve Dükkanı'ndan sevgiler...

IŞILCA TATLAR dedi ki...

Sevgili Seval,
Sinop'a hiç gitmediğim halde bu iletin sayesinde gitmiş kadar oldum ve çok beğendim. Ancak bu kadar güzel fotoğraflanır ve anlatılırdı. Ne güzel bir şehirmiş. Hele o ocak ve kuyu başı sohbetlerinin içinde hissettim kendimi.
Ah! bu güzel şehirlerimizi bir de şu HES'lerle katletmeseler.
Çok çok sevgiler,

zeymurancafe dedi ki...

bayıldım ben bu belgesele vatanımızın her köşesi ayrı güzel bılıyor musun hiç yurt dışı hayalım yok benım nıye mı memeleketımde bunca güzel yer varken ve ben çogunu görememişken yurt dışı bana çok uzak gelir teşekkur edıyorum bu güzel paylaşımlar için

reyhan kokulu mutfağım dedi ki...

merhabalar bende bir sinoplu olarak bayıldım resimlere ve yazılara zevkle de okudum. bizde bu yaz sinop dan doğru erfelek şelalelerine gittik harika bir yer.güzelliği görebilmeniz için şelalenin içinden tırmanmanız gerekiyor.gezilip görülesi yerler...

bende yeni bir blog kurdum sizide oraya beklerim sevgiler... http://reyhankokulu.blogspot.com/

Krnc dedi ki...

Çok güzel bir tur yaşattınız bize,teşekkür ediyorum:)
Mantılarda gözüm kaldı ne yalan söyliyim:)) böyle olucak şimdi tabak tabak yicez afiyetle ohh ohh:)
Size afiyet,şeker olmuştur inşallah..
Kahveyi çok sevmediğim halde,kokusunu tahmin edebiliyorum.Öyle kahvenin tadı da kokusu da bir başka olur.Köpüğü ne güzel dolu dolu olmuş öyle :)
En hüzünlüsü Sinop cezaevi..Allah kimseleri yanlış şeyler yaptırıp oralara düşürmesin.Allah düşenlere de yardım etsin,islah etsin..
Sevgilerimle:)

marifet ellerimizde dedi ki...

sevall ayy sen çok yaşa...nasıl iyi geldi bu gezi....gerçekten gezi gibi oldu...harika..ellerine emeklerine sağlık....

Unknown dedi ki...

herşey harika bayıldım vallahi Sinop'u gezmiş gibi oldum :) birde mantıya bayıldımmm bittimm... :))

canan dedi ki...

merhabalar güzel yorumunuz üzere geldim iyikide gelmişim bende Sinop'luyum ama biz şehir merkezine çok uzağız Sinop-Türkeli bir kere merkezine gittim o zaman küçük bebeğim vardı ve gezememiştim bu resimler harika söz konusu sinop olunca daha farklı baktım mantı çok farklı geldi ilk defa gördüm takipçinizim sevgiler...

pembe kekik dedi ki...

Gitmeyi çok istediğim,çok merak ettiğim bir yer.Çok güzel bir yazı olmuş,fotoğraflarda öyle.Gitmiş kadar oldum.O kahvelere de bayıldım:)

nesrin dedi ki...

Ne hos görüntüler getirmissin bize . Hosgeldin.

ihlamurcum dedi ki...

Seval hanım. ne kadar güzel resim kareleri alıp, Sinop'u anlatmışsınız. Seneye inşallah benimde hayalimde Karadeniz turu var.
Tam kahvemi yudumlarken sizi okududum, Seyir tepesindeki çay keyfi çok imrendirdi. Gitmeden sizden notlar alacağım.
Bu arada resimleri siz mi çektiniz? Benim fotoğraf özel igi alanımda , gerçekten amatörceyse oldukça iyi.
Sizi ziyaret etmeye ve okumaya hatta tarifleri yapmaya devam edeceğim.
Sevgilerle

SeneminYemekleri dedi ki...

bayıldım bayıldım sinip'a eşime diyorum en yakın zamanda gidiyorum. Zira eşim sinoplu bukadar güzel olduğunu bilmiyordum .:))

Nilgün dedi ki...

Sevgili Seval, bizlerle paylaştığın resimler hoşuma gitti. Baba tarafından Sinop'luyuz. Ama ben daha hiç gidip göremedim çok merak ediyorum. Açıklayıcı bilgilerinle biraz da olsa merakımı giderdim. Çok teşekkürler..

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar Sevalce Lezzetler,

Nihayet size ulaşabildim, Değirmenden Mektup Var blog sayfamı ziyaret ederek MS Hastalığı bloğuma yorum yazmışınız çok teşekkür ederim. Ama ben sizin sayfanıza ulaşabilmek için biraz uğraştım. Hem İzleyiciler eklentisine kayıt bırakmamışınız, hem de kullanıcı adınızın link bağlantısı yoktu.

Sayfanız çok güzel ve muhteşem, çok beğendim. Karadeniz olur da beğenilmez mi? Der gibisiniz.

Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

CEPAYNASI dedi ki...

doğusunu batısını gördüm de....
ortada kalakaldı Sinop ve hep aklımın ortasında...

bu fotoğrafları da gördükten sonra mutlaka ama mutlaka gidilecek yerlerin başında gelecek...
teşekkürler:)

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar,

Mini Sinop Belgeseli bloğunuz gerçekten çok güzel hazırlanmış bir belgesel, emeğinize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.

Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

MAVİANNE dedi ki...

sinop ne kadar güzel bir yerdir öyle fotoğraflar çok güzel
hele de mantı beni çocukluğuma götürdü
sinoplu kiracımız vardı hep mantı yapar bizi çağırırdı bazen birlikte kıvırırdık :))

Nergiz GP dedi ki...

Ne kadar güzel yerler varmış. Sayenizde görmüş oldum.