baloncuklar

31 Aralık 2012

                      SEVALCE  LEZZETLER 


 Hayatın içinde neşe umut,acılar,hüzünler ve sevinçler var 

                    Bu yıl       
Yaşamımızda sürprizlerin,sevinçlerin,mucizelerin olduğu bir yıl olsun.
Yaradanın hep yanımızda olduğu,yaratandan ötürü yaratılanı sevdiğimiz bir yıl olsun.
Birlik beraberlik içinde Sevgi ♥ Barış ♥ Dostluk yılı olsun.
Anaların ve çocukların gözyaşı dökmediği yepyeni bir yıl olsun.
Herkesin hepimizin hayallerinin gerçekleşeceği bir yıl olsun.
Yüzümüzden tebessüm,yüreğimizden sevgi eksilmesin.
Sağlık, huzur, mutluluk, hoşgörü ve sevgi yılı olsun.



                       Bu yıl       

Kavgalar ağaç yaprağına yazılsın!Sonbahar gelsin,yaprak kurusun dökülsün diye.
Öfkeler bir buluta yazılsın!Yağmur yağsın bulut yok olsun diye.
Nefret karların üzerine yazılsın!Güneş açsın karlar erisin diye.
                               ♥ Dostluk ve Sevgi  
Yeni doğmuş bebeklerin yüreğine yazılsın!Onlar büyüsün dünyayı sarsın diye.          
                            Sevalce lezzetler

 
                                                                                                  ♥   

29 Aralık 2012

♥ YENİ BİR YIL ♥ GÜZELLİKLER ve ÖZLEMLER ♥


Kırmızı gül GÜZELLİKLER;
Yeni bir yıla ailece sağlıkla huzurla girmeniz,girmemiz dileklerimle merhabalar:)
Sevinciyle hüznüyle bir yılı daha geride bırakıyoruz.Hoşgeldin 2013 demeye,yepyeni bir yıla girmeye sayılı günler kaldı.Yeni yıla girecek olmanın heyecanıyla; sokaklar,mağazalar,evler, bloglar rengarenk ışıltılar,yeni yıl objeleri içinde.Her yer her şey çok güzel.
En güzeli de sevdiklerimizle birlikte; sağlıkla,sevgiyle,huzurla yeni bir yıla merhaba demeye hazırlanmak:)

Kırmızı gül ÖZLEMLER;  
Yeni bir yıla girmenin heyecanı  dışında zaman zaman geçmişe yolculuklarım ve özlemlerim de vardır benim!
Çocuklarım gurbete gitmeden önceki,aile büyüklerimiz ve çocuklarımızla,tüm ailenin bir arada olduğu yılbaşılarını özledim.
Çocukluğumda ki yılbaşılarını özledim.Yarım metreye,1 metreye ulaşan karlar altında yeni yıla girmeyi.Annem,babam,kardeşim.Hasan amcayla,Şehime teyzeyle sabahlara kadar tombala oynamayı,çıtır çıtır yanan sobamızı,üzerindeki kestane kebabı öyle özlüyorum ki.Kestane kebap bugün de var ama tat ayni tat değil!
En güzeli sabah kahvaltımız olurdu.Perdeyi sonuna kadar açar,yağan karı seyrederek kahvaltımızı yapardık.Bir daha asla gerçekleşmeyecek o yılbaşıları,o sabahları öyle özlüyorum ki. 
Tv, pc,telefon hiç biri yok.Tek lüksümüz olan radyomuzda türküler çalıyor.Sobanın alevi üzerine vurmuş,üzerinde bir köşesinde kaynayan çayın fokurtusu,yanında kızaran ekmeklerin kokusu.Sıcaktan al al olmuş yanaklarımız..Sokakta kızak kayan,kartopu oynayan çocukların cıvıl cıvıl sesleri.O günlerin ayrı bir güzelliği vardı!!
Dünün çocukları olan bizler,bugün büyüdük anne baba,hatta babaanne dede olduk.Ama çocukluğumuzun ve o yılların masumiyeti,saflığı,baba ocağının sıcaklığı ayrı bir güzeldi.Bugün bizler de birer baba ocağı olsak da,teknoloji son sürat ilerlemesiyle dünya elimizin altında olsa da,o günlerin sıcaklığı güzelliği bir başkaydı! 
Sabahları dinlediğimiz o türküleri ne zaman duysam o günler aklıma düşer ve gözlerimden inen yaşlara engel olamam.Hani burnumun direği sızladı derler ya,gerçekten burnumun sızladığını hissederim.
Kısacası mazide kalan yılbaşılarını,çıtırdayarak yanan sobanın sıcaklığını,kızarmış ekmek kokusunu en çok da Anne Baba kokusunu özledim desem!!!
   
Sevgilerimle şimdiden mutlu yıllar...
                                        Sevalce lezzetler...

Çalışan Kadının Çamaşırla İmtihanı

İple çektiğim hafta sonlarında evde beni bekleyen bir dolu işi düşündükçe yorgunluğum birden daha da artıyor. Çalışan bir bayan olarak superman hızında hayatta tutunmanız gerek çoğu zaman. İş yerinde biriken mailler, evde ise biriken kirli çamaşırlar hep bizi bekler. Ev işlerinde “en sevdiklerimi?” soruyor arasıra ev hanımı olan arkadaşlarım. Ne yalan söyleyeyim çalışan kadınların “en sevdiğim” diyebileceği bir iş yok maalesef. Ama yinede ütü yapmayı  çamaşır yıkamaya tercih ederim.

Evliliğimin ilk zamanları böyle değildi tabii… Tam bir kabustu eşimin beyaz gömlekleri! Beyaz gömleklerin, pembeye çalan renkleriyle yüzleştikten sonra öğrendim renkli ve beyazları ayrı zamanlarda yıkamayı.

Geçenlerde ise Carrefour’dan aldığım bir ürün ile tüm alışkanlıklarımı değiştirdim. %100 Alman üretimi olan Dr. Beckmann ile gönül rahatlığı ile çamaşırlarınızı karışık yıkayabiliyorsunuz. Ben ilk önce emin olamadığım için renklilerle birlikte çok az giydiğim beyaz bir bluzumu yıkadım. Sonuç; renkleri birbirine asla karışmayan renkte çamaşırlar. Sonraki yıkamamda ise siyah, beyaz demeden doldurdum makineye, çamaşırların renklerinde hiçbir bozulma olmazken, Dr Beckman mendili ise mavi-mor tonlarında çıktı makineden.

Superman dostu bu ürünü nerelerden bulabileceğimi de sordum; Carrefour’un dışında Migros, Real, Şaypa, Metro, hatta evimin yanında bulunan Gratis’te dahi varmış. Biraz araştırdım, internetle haşırneşir iseniz www.cosmofresh.com ‘dan da bir tıkla alabiliyormuşsunuz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

26 Aralık 2012

Ekonomiye Kadın Gücü

Ekonomiye Kadın Gücü projesi, dar gelirli kadınların ekonomik üretime katılımını teşvik etmek, sosyal ve ekonomik olarak güçlenmelerine katkıda bulunmak amacıyla, kadınların gelir getirici bir işe başlamasına veya işini büyütmesine destek olmayı hedefliyor.

Bu hedefin gerçekleşmesinde, küçük bir sermaye desteği ile dar gelirli kadınların ekonomik üretime başlamasına imkan tanıyan Mikrokredi Sistemi temel alınıyor. Mikrokredi, dünyada ilk olarak 1973 yılında Nobel Barış Ödülü sahibi Prof. Muhammed Yunus öncülüğünde yoksulluğun çok yoğun bir şekilde yaşandığı Bangladeş'te "Grameen Bank" altında faaliyetlere başladı. Prof. Muhammed Yunus, bu uygulamayı ilk olarak genç bir kadına bambu sepeti yapması için 6 $ kredi vererek başlattı.

Küçük sermayelerle değişen hayatlar

Türkiye'de 2003 yılında Prof. Muhammed Yunus'un girişimleriyle Grameen Trust ve Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) tarafından ortaklaşa başlatılan Türkiye Grameen Mikrofinans Programı pekçok dar gelirli kadının işe başlaması için cansuyu/başlangıç kredisi sağlayarak, teminat ve kefalet gerektirmeden finansman erişimi kısıtını ortadan kaldırarak onbinlerce kadının hayallerini gerçekleştirmesine destek oluyor.

Yoksullukla Mücadelede Yenilikçi Yöntem: Sosyal Finansman

Türkiye'de her 5 kadından biri yoksulluk sınırında olup kendi potansiyelini gerçekleştirmeyi, ailesine ve toplumsal üretime katkıda bulunmayı bekliyor. Türkiye Grameen Mikrofinans Programı'nın yaygınlaştırılması amacıyla, TİSVA ve Turkcell işbirliğinde hayata geçen Ekonomiye Kadın Gücü, Türkiye’de ilk defa sosyal borçlanma modelinin hayata geçirilerek kadınların gelir getirici işler yapması için küçük sermaye desteği sağlayan Mikrokredi Sistemi’ne yeni kaynak oluşturulmasını hedefliyor.

Sosyal inovasyon niteliği taşıyan bu yenilikçi model sayesinde sayesinde artık dileyen herkes dar gelirli kadınlara borç verebilecek, bağış yapabilecek, dar gelirli kadınların hayallerine kavuşmasına bireysel olarak destek verebilecek .Çünkü, Kadına Destek, Topluma Destektir.
Ekonomiye Kadın Gücü projesi ile kadınlarımız daha çok üreterek ekonomiye katılacak,
hayallerini büyütecek, ailelerine ve geleceğe yatırım yapacak, Türkiye kazanacak. ekonomiyekadiningucu

Bir bumads advertorial içeriğidir.

7 Aralık 2012

♥♥♥ MUTLU ♥ YILLAR BANA ♥♥♥



Kırmızı gülGünaydın arkadaşlar:) Gününüz günümüz aydın olsun:)
Geceden başlayan kutlamalarla,çocuklarımın sürprizleriyle.Bugün 2 ayrı doğum günümün heyecanı içindeyim:)
Yeni bir yaşla birlikte bugün bir yaş daha büyüdüm bir yaş daha olgunlaştım:)Her geçen yıl hatta gün,bakış açılarıyla düşünceler değişiyor.İşte bugün yepyeni düşüncelerle fikirlerle yeni bir yaşa merhaba diyorum:)

Çocukluğumuz hiç bitmeyecek gibi gelir değil mi?O nedenle çocukluk anılarımız unutulmaz hiç bitmez anlatır dururuz.Ama zaman öyle bir geçiyor ki! Yaşamlarımız da farklı farklı yaşam perdeleri açılıyor.Ben RABBİM'in şanslı kullarındanım ki doğumumdan bugüne benim yaşam perdem güzel açıldı.Bu yüzden geriye dönüp baktığım da arkamda sevgi ve huzur dolu yıllar bıraktığım.Sevdiğim ve sevildiğim için hiç üzülmem geçen yıllarıma.

İçimde hiç yaşlanmayan hiç büyümeyen duygularını gizleyemeyen.Üzülünce gözyaşlarına hakim olamayan,sevinince zıp zıp zıplayarak yerinde duramayan sabırsız mutlu çocuğu yaşattığım sürece huzur da benimle olacağını biliyorum.


Akıl vücut ve ruh sağlığıyla yaşamımı sürdürdüğüm için yüzlerce binlerce sana şükürler olsun Yüce RABBİM.
Yeni yaşım da RABBİM bana ve cümlemize de sağlık huzur mutluluk ve başarı dolu nice yaşlar nasip etsin.Amin.


                    Bugün LEZZET YAGMUR'umun.
                                    2. Yıldönümü... 
Kırmızı gülSizleri ve bloğumu seviyorum bana çok şey öğrettiniz...
Çocuklarım dahil çevreme,sosyal paylaşım sitelerinde tanımadığınız kişilerle arkadaş olma diye sürekli ikazda bulunan ben blog açtıktan sonra tanımadan da arkadaş olunacağını öğrendim. Ayni platformda ayni ortak zevklere sahip olunca görmeden de güzel dostluklar kurulacağını  öğrendim.Yanımda ki arkadaşlarıma siz bloger arkadaşlarımı ekledim.
Tariflerimi yanlışlıkla sildiğimde ilk sizlerden yardım istedim.Tabii oğlumu uyutmadığım Aliii gelll yanlış bişey yaptım galiba...ve anneee yine ne yaptınnn...Diyen diyologlarımızın karıştığı uykusuz geceler de az değil hani:) Silme korkularından gaddet'lere el süremesem de!Daha öğreneceğim çok şey olsa da!Öğretirken öğrenmeyi de öğrendim.Bloğuma yardımı dokunan tüm arkadaşlarım sonsuz teşekkürler sizlere.

Aslında geniş vakit ayırabilsem,daha çok güzel paylaşımlarım olacak.Ancak eşim emekli olunca eşimi ihmal etmemek için pc ye fazla zaman ayıramasam da.Yani bir yanım önceliklerim de diğer yanım bloğumda.

Hani sanatçılar sahnelerin tozunu yuttuk kopamayız derler ya:) Bizler de bloger tozu mu yuttuk acep:)) Ne yardan ne serden kopamıyoruz .İşte blogcu olmak böyle bir şeymiş:) 

Bloglar alemi kocamann bir okyanus ve bu okyanusta ben bir damlayım. 

Siz bloger arkadaşlarım ve tüm izleyicilerim sizler bu bir damlayı takip ederek çoğaltmasaydınız.Biraz uzaklaştığımda yorum ve mailleriniz ile nerdesin diye aramasaydınız.Ben de bu kadar istekle yazamazdım.

Bloger arkadaşlarım,tüm izleyicilerim takipçilerim,çocuklarım yeğenlerim tüm sevdiklerim ve sevenlerim ''LezzetyagmuruSevalcelezzetler'' bugün varsa yoluna sevgiyle istekle devam ediyorsa.Siz değerli arkadaşları ve tüm izleyicileri sayesindedir.Hastalıkta sağlıkta her daim yanımda olduğunuz için.Her birinize en içten dileklerimle kucak dolusu sevgilerimle sonsuz teşekkürler:)♥                                                             
Bloğumla ilgili daha öğreneceğim çok şey olsada.Eğer ki isteyerek,severek inanarak bir yola çıkılıyorsa yapılamayacak şey yoktur diyerek öğrenilen öğretilen paylaşılan nice güzel günlere....
Ben dostlarımı ne kalbimle ne aklımla severim.
Olur ya...
Kalp durur...
Akıl unutur...
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur,ne de unutur...
                   Mevlana

                        
                       

30 Kasım 2012

HÜNKAR BEĞENDİ


 Kırmızı gülHayırlı cumalar dileğiyle günaydın arkadaşlar:)                                         
Oldum olası yöresel yemeklere ayrı bir merakım vardır.En büyük arzum başta Gaziantep ve İzmir olmak üzere.(Ana baba vatanım olduğu için) Ülkemizin il ilçe köy farketmez her yerini gezerek o yörenin insanlarını tanımak ve yöreye ait yöresel lezzetlerini araştırmaktır.Tabii bu mümkün olamayınca.Google amcaya,kitaplara başvuruyorum:)Hele de saray mutfaklarına ait tarihi hikayesi olan yemekleri araştırmak okumak yapmak yazmak bana ayrı bir keyif veriyor.
''Ali Nazik''yemeğiyle bu arzum debreşince:)
Osmanlı mutfağından günümüze gelen ünlü yemeğimiz''Hünkar beğendi''yide bir araştırayım hangi hünkarımız beğenmiş diye yola çıkınca.İşte öğrendiklerim ve ünlü yemeğimizin hikayesi;

19.Yüzyılın yarısında.Fransa imparatoru Napoleon'un eşi imparatoriçe Eugenie yanında aşçısı ile Sultan Abdülaziz'in konuğu olarak Topkapı Sarayını ziyarete gelir.Fransız aşçı,Türk ahçılara kendi yemek kültürleri olan beşamel sosu öğretir.O gün sarayın ahçısı patlıcanı közler,kuzu etini kavurur.Fransız aşçı da beşamel sos yapar.Köz patlıcanla beşamel sosu karıştırıp tabağa koyarlar.Üzerinde kuzu kavurmayla yemek hünkarın sofrasına gider.Beğenilecek mi? diye merakla beklenirken Hünkar beğendi diye haber gelir.Böylece yemek adını almış olur.Bir başka rivayete göre de bu yemeğe bu adın verilmesini kraliçe Eugenie tarafından rica edildiği de ifade ediliyor.

Araştırmalarım sonucu öğrendiğim bir başka bilgi de; O zamanlar domates Osmanlı mutfağına girmediği için yemekler renksiz olurmuş.Bazen yeşil domates kullanılırmış.Yanlışlıkla aralarına kırmızı domates karışıp mutfağa geldiğinde bozuk diye atılırmış.Kırmızı domates çok sonraları zaman içinde kullanılnaya başlanmış.Bu saray yemeğimiz de o zamandan,günümüze kuzu etinin içine domates ve çeşitli baharatlar girerek gelmiş.


Osmanlı sarayların da ve bizim nacizane sarayımızda da çokkk sevilen ünlü ''Hünkar Beğendi''nin ''Sevalce lezzetler'' derlemesiyle işte reçetesi;

ET SOTE MALZEMELERİ:
400 - 500 gr.Kuzu eti (dana eti de olur)  (kavurmalık doğranmış)
2 Yemek kaşığı zeytinyağı
1 Büyük soğan (yemeklik doğrayın)
4 Adet sivri biber  (küçük küçük doğrayın)
3 Adet orta boy domates (kabuğunu soyup küçük doğrayın)
Kekik - karabiber - pul biber
Tuz

BEĞENDİNİN  MALZEMELERİ:
1 kg.Patlıcan
2 Yemek kaşığı un (40 gr)
1 Tatlı kaşığı tereyağı (20gr)
2 Su bardağı süt
1 Çay kaşığı muskat rendesi (arzu ederseniz)
(Muskat ile detaylı bilgiye buradan bakabilirsiniz)
Tuz

ET SOTENİN HAZIRLANIŞI: 
  • Ben bu sefer aslına uysun diye kuzu etiyle yaptım.Ama çoğunlukla dana etiyle yapıyorum.
  • Önce ocakta tencereyi ısıtın.İyice ısınan tencereye 1 yk.zeytinyağı alın tencerenin sıcağıyla yağ da hemen ısınacaktır.Isınan yağda güzece yıkadığınız etleri karıştırarak kavurmaya başlayın.Et kendi suyunu salınca kapağını kapatıp ocağı kısarak pişmeye bırakın.
  • Suyunu çekmeye başlayıp da  et pişmeye başlamışsa kalan 1yk.zeytinyağı ve soğanları ilave ederek kısık ateşte kavurmaya devam edin.
  • Soğanlar kavrulunca,biberi ilave ederek bir iki karıştırıp domatesleri de ekleyin,bu arada tuz ve baharatları da karştırıp et sote pişince ocağı söndürün.
  • NOT; Et suyunu çekipte pişmemişse biraz daha sıcak su ilave edersiniz.Veya zamanım yok derseniz,eti düdüklüde haşlayıp,kevgirle çıkararak da kavurma işlemine geçersiniz.
BEĞENDİNİN HAZIRLANIŞI:
  • Patlıcanları ocakta fırında veya mangalda közleyin.Mangalda odun ateşinin közüyle lezzeti apayrı güzel olsa da bu her zaman mümkün olmuyor.Olmadığı zamanlar da fırının ızgarasında közlüyorum:)
  • Közlenen patlıcanların kabuklarını soyarak temizleyin.Soymadan daha kolay temizleyim derseniz.Patlıcanları doğrama tahtasına yatırıp,karnıyarık gibi uzunlamasına keserek köz patlıcanları kaşıkla yukarıdan aşağıya doğru sıyırarak kesme tahtasının bir kenarında biriktirip.Bıçakla ince ince kıyın. 
  • Beşamel sos için,tereyağı ve unu tencereye alıp hafifçe kavurup sütü ilave edin.Hiç pütürlük kalmaması için çırparak koyulaşıp kaynayıncaya kadar karıştırarak pişirin.Tuzunu ve muskat rendesini ilave edip karıştırın.Doğradığınız patlıcanları da ilave ederek bir iki karıştırıp ocağı söndürün. 
  • Tabaklara önce beğendi koyun,ortasını hafif açarak kavurmayı koyun ve servis yapın.
  • Yanında salata ve yoğurtla.Kendi saraylarınız da,sevdiceklerinizle afiyetle yiyin:)

Araştırmalarım sırasında alttaki video'yu buldum.Vuslat aşk sevda ''Hünkar beğendi''birlikteliğiyle öyle güzel ifade edilmiş ki.Etkilenmemek elde değil.
Bu yemeği artık her pişirdiğimde Saray hikayesi ve ahçının vuslat hikayesini hatırlıycam:)


RABBİM tüm sevenleri vuslata erdirsin.Amin...



En Leziz Alışveriş Kulübü

Bilen bilir, gören görür; unnado.com ile alışverişe çıkan hep en uygun fiyatlısını bulur! Yalnız şimdiden uyarayım, bu alışveriş kulübünde dolaşırken kendinizi  kaybedebilirsiniz. Kendiniz ve çocuğunuz için alışveriş yapmaya doyamayacağınız unnado.com, ebeveyn olmaya doğru giden yolu bakın nasıl anlatmış!

Bu leziz videonun sahibi unnado.com; bakmaya doyamayacağınız, gezerken içinizin gideceği, ailelere özel bir alışveriş kulübü... Birbirinden sevimli ürünleri ve özel kampanyalarıyla unnado.com ’da tadından yenmez bir alışverişe çıkmaya hazır olun! Çocuğunuzun ihtiyaçlarını a’dan z’ye düşünen bu kulüpte alışveriş yapmanın tadı damağınızda kalıyor.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

20 Kasım 2012

ALİ NAZİK


 Kırmızı gülMerhaba arkadaşlar:) Bugün sizlere görüntüsü ayrı güzel,tadı ayrı güzel,hikayesi ayrı güzel,ismi ayrı güzel.(Babamın ve oğlumun ismi)
Gaziantep ilimize ait olan yöresel bir yemeğimiz'den bahsetmek istiyorum.Yavuz Sultan Selim zamanından gelmiş olan bu nefis yemeğimizin hikayesi şöyle:
Bir sefer sırasında Gaziantep'ten yolu geçen Sultan Selim'e değişik bir yemek ikram edilmek istenmiş.Ve bu yemek Sultan'a sunulmuş.Yemeği çok beğenen Sultan bölgenin ileri gelenlerine çok güzel olmuş.Hangi eli nazik yaptı bunu diye sorunca.O günden sonra yemeğin ismi Eli Nazik,Alâ Nazik olarak anılarak günümüze de ''Ali Nazik''adıyla yerleşmiş.
Haydi arkadaşlar,güzel bir hikaye ile Osmanlı saraylarından gelen damaklara lezzet yağmurları yağdıran bu nefis yemeğimizi hazırlamak isterseniz buyrun tarife:)

MALZEMELER:
1 kg. Patlıcan
1 Tatlı kaşığı kadar tereyağ 
Sarımsaklı yoğurtlu harcı:
1/2  kg. Süzme yoğurt
5 - 6  Diş sarımsak
Tuz

KIYMALI  HARCI:
300 gr. Kıyma
1 Orta boy soğan
2 Yemek kaşığı zeytinyağı
2 Adet sivri biber
1 - 2 yk.domates rendesi
 Tuz
Arzuya göre;
Kimyon,karabiber,pulbiber

-Üzerini süslemek için;Söğüş kesilmiş domates ve sivri biber.(az yağla sotelenmiş,veya ızgarada)
-Arzu ederseniz;Yemeğin üzerine,servis sırasında tereyağ ve pul biberi (yakmadan) hafif kızdırarak gezdirebilirsiniz. (Ben tercih etmiyorum.)

HAZIRLANIŞI:
Önce patlıcanları ocakta,fırında veya mangalda közleyin.Benim ilk tercihim mangaldır,ama bu her zaman mümkün olmuyor.O zaman fırının ızgarasında közlüyorum.
Patlıcanlar közlenirken;
Sarımsakları tuzla iyice döverek yoğurtla birlikte çırpın.Hiç pütürlük kalmadan krema kıvamında
olsun.

Soğanı incecik doğrayın.Tava da yağ ve soğanı az soteleyince kıymayı ilave ederek kavurun.Biraz kavrulunca domates rendesini ilave edin.Suyunu çekerken doğradığınız biberleri ekleyip karıştırıp ocağı söndürün.Baharatlarını ve tuzunu ilave ederek karıştırın.

Közlenen patlıcanların kabuklarını soyup temizleyin.İster ekmek tahtasında incecik kıyın.İsterseniz rondo da çekin.(Rondo da çekerseniz kısa aralıklarla çekin ki,püre gibi olmasın) Ben bıçakla incecik kıydım.

Sıra geldi son işleme,yani servise:)

Patlıcanlar soğuduysa,tava veya tencerede erittiğiniz biraz tereyağıyla karıştırarak iyice ısınmasını sağlayın,yoğurdu ilave ederek hızlıca karıştırıp ocağı söndürün.
Kıymalı harç soğuduysa onu da ısıtın.
Servis tabağına patlıcanlı yoğurtlu sosu döküp kaşıkla kenarlara doğru çekerek.Ortasına kıymalı harcı dökerek düzeltin.Izgara veya sote söğüş domates ve biberle yemeğinizi süsleyin.

                               
Notlar: Gaziantep yöresinde genellikle koyun eti kullanılan.Ali Nazik yemeğinin kıyması aslında koyun etiyle satır kıyması diye tabir edilen,etin satırla kıyılmasıyla yapılıyor.Aslında soğan ve domates rendesi de koyulmuyor.
Bizim evin Sultanı kavurmayı soğanlı sevdiği için.Meşhur Ali Nazik de soğanlı kavurmayla oldu:) Ama bizim evin Sultanları tarafından çokkk beğenildi ki övgüler havalarda uçuştu:)
                                Afiyet olsun...
                                       Kırmızı gül

                               



15 Kasım 2012

ELMALI CEVİZLİ ÇİKOTOPLAR


Kırmızı gülMerhaba arkadaşlar:)
Bugün hicri yılbaşımızın ilk günü ve Muharrem ayımıza girdik.Ülkemize bizlere hayırlara vesile olsun dileklerimle.Sağlık huzur mutluluk dolu inançla yaşadığımız yepyeni bir yıl olsun.Her nefes alış verişimiz huzura mutluluğa çevrilsin.Üzüntülerimiz gökyüzünde dağılıp kaybolsun ki,Yeni yıl bize tüm sevdiklerimize güzellikleri getirsin.Sağlıkla huzurla günümüz aydın olsun arkadaşlar.
Bu güzel günümüze pratik ve kolay yapımıyla.Hafifliğiyle çayınızın kahvenizin yanında atıştıracağınız nefif bir tatlıyla başlıyalım mı?:)
Ayrıca bu tarifimi ''Gelibolu17midedenkalbe''isimli arkadaşımın Porselen demlik çay saati etkinliğine yolluyor bol paylaşımlar diliyorum.

MALZEMELER:
400 gr. Bebe bisküvisi
4 Adet orta boy elma
2 Su bardağı ceviz  
1 Tatlı kaşığı dolusu tarçın (2 kaşık da olur)


Üzerinin sosu:
1 Paket hazır çikolata sosu.
Süt (Paketteki tarife göre pişirin)
Veya buradaki soslu pastanın sosunu yapabilirsiniz.


HAZIRLANIŞI:
Cevizleri,bıçakla ince ince kıyın veya rondo da (yerken ağıza gelecek şekilde) irili ufaklı çekin.
Çukur bir kabın içine bisküvileri elinizle kırıklayın.
Üzerine kıydığınız cevizleri ve tarçını ekleyerek.2 kaşık yardımıyla tüm malzemeyi karıştırın.
Bu harcın içine kabuklarını soyduğunuz  elmaları rendenin iri tarafıyla rendeleyin.Önce kaşıkla iyice karıştırıp,sonra elinizle hafif dokunuşlarla bisküvileri ezmeden yavaşça çok az yoğurun.(Hamur yoğurur gibi yoğurursanız bisküviler iyice ezilip püre gibi olur ve lezzet kaybına uğrar.
Avucunuz da ceviz büyüklüğünde veya biraz daha büyükçe toplar yaparak servis tabağına dizin.

Sos için;Çikolata sosunu paketin üzerinde ki tarife göre pişirin.Üzerinin kaymak tutmaması için,soğuyuncaya kadar ara ara tel çırpıcıyla çırpın.Hazır sos yerine,sosunuzu benim gibi ev yapımı yapmak isterseniz buradaki soslu pastanın sosunu da yapabiirsiniz.

Yuvarladığınız çikotoplarınızı Servis tabağına dizin.Her elmalı topun üzerine 1 rer kaşık sos gezdirerek tüm çikotopları soslayın. 

Tamamını sosladıktan sonra,arzunuza göre isterseniz sade,

İsterseniz,çam fıstığı,fındık veya hindistan ceviziyle üzerlerini süsleyerek servis yapın.
                            Afiyet olsun...

13 Kasım 2012

ZEYTİNYAĞLI BARBUNYA


Kırmızı gülTüm ziyaretçilerime arkadaşlarıma benden sevgiler selamlar:) Uzun bir aradan sonra güzel paylaşımlar da buluşmak üzere merhabalar:)
Atalarımız sofraya kuru fasulye,mercimek ve nohut olmadan oturmazlarmış.Baklagiller çok kuvvetli birer posa kaynağı oldukları için.Liflerden zengin yapıları nedeniyle.Özellikle kolon ve mide kanserine karşı en önemli koruyucular olduğu söyleniyor. Çocuklarımız ve bizlerin vücudumuz için çok yararlı besin maddelerimizden biri olan. Baklagillerin''Akdeniz mutfağı” hikâyesinin temel oyuncularından biri olduğunu biliyor'muydunuz? Bunu ben de yeni öğrendim.Betakaroten içerdiğinden haftada iki kez zeytinyağlı barbunya yememiz önerildiğine göre.
Bu kadar bilgiden sonra,fasulyenin kardeşi barbunya yemeğine ne dersiniz?:)

MALZEMELER:
2  Su bardağı barbunya
2 Yemek kaşığı zeytinyağı
1  Orta boy soğan  (yemeklik doğrayın)
1  Orta boy havuç  (küp küp doğrayın)
1 Yemek kaşığı tepeleme dolu salça
1 Kırmızı biber  ( küçük küçük doğrayın)
Tuz

HAZIRLANIŞI:
-Barbunyalar kuruysa akşamdan ıslatın.Ertesi günü pişireceğiniz zaman süzgeçe dökerek bol suyla yıkayıp süzün.
-Taze ise ayıklayıp yıkayıp pişirin.(ıslatmaya gerek yok)
-Düdüklü tencerede zeytinyağı ve yemeklik doğradığınız soğanı biraz kavurup.Sebzeleri ekleyip biraz daha karıştırarak kavurun.Salçasını ilave ederek karıştırıp barbunyayı tuzunu ve suyunu üzerine 2 parmak çıkana kadar ilave ederek karıştırıp düdüklünün kapağını kapatın.
-Buharı çıkmaya başlayınca ocağı kısarak,20 - 25 dakika pişirip söndürün.

-Sevalce not;Barbunyanın cinsine göre su çekme miktarı değişebilir.Düdüklü tencere dakika ayarı tencerenin modeline markasına göre değişebilir.

Yemeğinizi servis tabağına alarak üzerine ister doğranmış bol taze nane ile servis yapın.

İster ''Ailece yemek masamda'' ki gibi maydanoz serperek servis yapın.Hiç birisi olmazsa kuru nane de çok yakışıyor.
                             Afiyet olsun...
                                   Kırmızı gül

7 Kasım 2012

SEVGİLER ♥ SELAMLAR ♥ MERHABALAR ♥




                            ♥ Cennet nerede bilir misiniz..?
                        ♥ Gülen gözlerde,tatlı sözlerde.
                          ♥ Ama en güzeli sevgi dolu yüreklerde 

Kırmızı gülDeğerli arkadaşlarım,hatır soran nerdesin bir ses ver diyen mail ve yorumlarınız için çok teşekkürler.
Ayrıca sağlık sorunlarımızı paylaştığımda ki desteğiniz ve dualarınız için tekrar tekrar teşekkürler ve sonsuz sevgiler:)  
Bizden haberlere gelince,çok şükür eşim iyi,RABBİM cümlemize de çaresiz dert vermesin.RABBİM'in izni sizlerin dualarıyla çok şükür sıkıntılar bitti.
Çocuklarımız,gelinimizin ailesi dünürlerimiz vee Selmamız ve eş dostlarımızın ziyaretleriyle hast.streslerimizi atlattık. Sayılı gün çabuk geçer misali çocuklarımızı,dünürlerimizi uğurladık.
Beni sorarsanız,bu hafta da benim rutin kontrollerim için hast.yollarındayız,muhtemelen önümüzde ki haftaya da sarkacak.Şu anda hazırda bir tarifim de olmadığı için.Bu sebeplerle biraz daha sizlerden izin rica ediyorum,sonrasında inşALLAH yine nefis tariflerle,en güzel paylaşımlarla birlikte olacağız:)Tek tek ziyaretlerinize de gelicem inşallah.
Değerli arkadaşlarım,her birinize önce sağlık,sonrasında huzur,mutluluk ve sevgi dolu yaşamlar diliyor. En içten dileklerimle sevgi ve selamlarımı yolluyorum...
                                                    Seval  Koyuncu

18 Ekim 2012

BİZDEN SON HABERLER.TEŞEKKÜRLER VE MOLA ZAMANI...

Bulutlu,ama bizim için güneşli bir İstanbul sabahından merhabalar:)
6 Ekimden bu yana sıkıntıların büyüklerini çok şükür atlattık arkadaşlar.Diğer tarafta da sürpriz 1 fıtıkla eşim çift taraflı fıtık amelyt.oldu.Şu an biraz sıkıntıları var ama Yüce RABBİM'in izniyle,sizlerin dualarıyla inşAllah çok daha da iyi olacak.  
Şu an yolculuğa izin verilmediği için 1 - 2 gün daha kızımızda dinlenip hafta sonu evimize dönücez.

Sevgili bloger arkadaşlarım,ilginiz şifa ve dua içeren yorumlarınızla bizi yalnız bırakmadığınız için.
Yakınımızda ki canlarımız 4 saatlik amelyt.bekleyişinde yanımızda olduğunuz için.Uzağımızda ki canlarımız telefonlarla yanımızda olduğunuz bizi yalnız bırakmadığınız için.Her birinize ne kadar teşekkür etsem azdır.Sağolun varolun.Sizleri de sıkıntılarımıza ortak ettiğimiz için haklarınızı helal edin.Sevmek güzel ama sevilmek çok daha güzelmiş.

Eşimin bu nekahat dönemini daha iyi atlatması ve daha çok eşime zaman ayırabilmem için,ben izninizle izne ayrılıyorum:)

Güzel kalpli arkadaşlarım,şimdiden Mubarek Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle kutlluyorum.Her nefes alışınız sağlık mutluluk sevgi huzur dolu olsun.Tekrar görüşünceye kadar Yüce RABBİM'e emanet olun,kendinize iyi bakın.
Sevmek bir ömrü sevdiğinin yoluna sermek değil.Ömrünü sereceğin yolda,beraber yürüyebilmeyi bilmekmiş.Hep birlikte yürüdüğümüz yolumuz da sağlıkla nice güzelliklerde buluşma dileklerimle.

                       Sevgiler Kırmızı gülKırmızı kalpKırmızı gül Selamlar...

ÖNEMLİ:Bu yazımı okuyan herkese sesleniyorum.Önemsiz küçük denilen şeyler,bazen büyük sorunlar doğurabiliyor.Lütfen minik de olsa sağlıkla ilgili her şeyi önemseyelim arkadaşlar.Yıllarca fıtıkla yaşayanlar da vardır elbet ama şansa bırakmamak lazım.Eşimin 3 ay önce çıkıp Dr.un önemli değil dediği fıtık 10 gündür neler çektirdi bize.Burada amelt için hastaneye yattığımız da,eşimin oda arkadaşı bir ağbimizin yaşadıklarını duyunca,bizim direkten döndüğümüz durumu bizzat görünce olayın ciddiyetini çok daha iyi anladım.
Hiçbir sağlık sorununu hiç kimse yaşamasın ama ola ki başınıza gelirse aklınız da bulunsun diye olayı aynen anlatıyorum;Hasta fıtığı yumruk gibi yerinden çıkarak şiddetli bir ağrıyla gece hast.kaldırılıyor.Acil amelyt.alınıyor,1 gün sonrası taburcu ediliyor.Ertesi günü hasta şiddetli ağrı ve karın şişmesiyle hast.getiriliyor.10 gündür hast.yattığını,ağızdan su dahil hiç bir şey yiyemediğini,afedersiniz büyük abdese çıkamadığını serumla beslendiğini anlattı.Yapılan tetkikler sonucu o gece çıkan bağırsak ters dönmüş.Amelyt.sırasında bakılıp kontrol edilmediği ve aradan zaman geçtiği için ters dönen bağırsak yapışmış.Ve hasta eşimin amelyt olacağı sabah bağırsak amelyt. oldu.Hala hast.yatıyor.o ağbimize ve tüm hastalara RABBİM şifalar versin.Bizlerin de aklımızda bulunsun!!!

9 Ekim 2012

BİZDEN YENİ HABERLER

Merhaba arkadaşlarım,
2 gündür sabah 9 /akşam 5 hastane serüvenimizi tamamladık.Florence Nightingale hast.tetkikler icin ileri tarihe gün verilince.Bir yakınımız sayesinde''Bezmialem Tıp Fakültesi''ne geçiş yaparak,tüm tetkiklerimiz yapıldı.Coumadin ilacını kesip ameliyata kadar,sabah akşam karından yapacağımız kan sulandırıcı iğnelere başladık.ALLAHIN (cc) izniyle pazartesi günü eşim hast.yatıp,salı günü ameliyat olucak.İnşaAllah sorunsuz bir şekilde atlatıp,sizlere hayırlı güzel haberlerle gelirim.
Uzaktayken bile yakınlığınızı sevgilerinizi yürek de hissetmek bu olsa gerek.Şifa dilekleriniz,dualarınız ve sevgilerinize,en içten dileklerimizle.Bizden de sevgiler selamlar teşekkürler...

-------------------------------------------------------------------

Değerli arkadaşlarım,öncelikle ilgi ve alakanız için sonsuz teşekkürler.Yorumlarınızı gördüğüm anda ki duygularımı yazıya dökebilmem çok zor.Şu an arada mesafeler olsa da sizleri öylesine yakınım da hissediyorum ki.Görmeden tanımadan yüreklere dokunulduğunu hissetmek bambaşka bir duyguymuş.Başımız sıkıştığında danışacağım dertleşeceğim ailemiz,yanımızda ki ve SİZ dostlarımızın arkadaşlarımızın olduğunu bilmek apayrı güven ve huzur veriyor.Tekrar sonsuz teşekkürlerimle birlikte sonsuz sevgilerimi yolluyorum sizlere.
Bizden haberlere gelince;RABBİM'e şükürler olsun.O gece ki krizi atlattık.Eşimin sancıları kesildi.Bu süre içinde çok şükür bağırsak sorun çıkarmadı.Fakat ameliyat sırasında karından minik bir delik açılıp kamerayla bağırsağın durumuna bakılmalıymış.Anestezi ve kardiyoloji kontrolleri sonucunda burada ki hast.de ameliyat olamaz kararı verildi.
Sebebine gelince,eşim 2004 yılında kalp kapak ameliyatı olmuştu.Takılan kapağın pıhtı atmaması için Coumadin isimli kan sulandırıcı ilaç kullanıyordu.İNR tahlilinde kan değerleri yüksek çıktı.Şu an ameyt.sırasında kanama riski taşıyor.Ayrıca kalp ameliyat'lı olduğu için burada anestezide de risk olabilir tanısıyla.Kalp ile ilgili tam teşekküllü bir hast.ameliyat olması kararı verildi.Biz zaten bunun da tedirginliğini yaşıyorduk.İlk gün acilde İst.gitmeyi teklif ettiğimiz de bağırsak patlayabilir diyerek,uzun yola çıkamaz diye izin verilmemişdi.Dr.lar kontroller sonucun da bu kararı verince açıkçası sevindik.Hast.den çıktık.Eşim iyi evde dinleniyor.
Kalp ameliyatını olduğu İstanbul Florence Nightingale hast.den kardiyoloji ve genel cerrah'tan yarın için randevü aldık.Nasipse gece yola çıkıcaz.İnşaallah orada da başka sürpriz bir durumla karşılaşmayız.
Fıtık aslında kolay bir ameliyat.Ama eşimin o akşam yaşadığı durum ve kalp kapak ameliyatı oluşu nedeniyle riskli bir hale dönüştü.Şimdilik bizden haberler böyle.Dualarınızla yanımız da olduğunuzu bilmek çok güzel bir duygu.RABBİM'in izniyle iyi haberlerimizle buluşmak dileklerimle sevgiler.
Değerli arkadaşlarım,ilginiz desteğiniz için.Ben ve ailem sizlere en içten sevgi ve selamlar'ımızla sonsuz teşekkürlerimizi yolluyoruz.
                                Seval Koyuncu...

28 Eylül 2012

KÖZDE TAHİNLİ PATLICAN SALATASI ve KÖZDE PATLICAN BİBER SALATASI


 
Kırmızı gülTahin severlere şiddetle tavsiye edeceğim nefis bir salata.Netten biraz araştırdığım da Lübnan mezeleri sınıfına girdiğini,adına  ''Mutabbel'' denildiğini.Orta Doğu Ülkelerinde ise adına''Babagannush''denildiğini öğrendim.Bence adı her ne olursa olsun.
Patlıcan ve tahin ikilisinin birlikteliğine sarımsaklı yoğurtta eşlik edince ortaya müthiş bir lezzet çıkıyor.Patlıcanı sevmeyen yoktur sanırım,ama tahin seviyorsanız.Daha önce denemediyseniz.Sevalce lezzet garantisiyle tavsiye ederim:)

MALZEMELER:
3 Patlıcan (közlenmiş)
2 Su bardağı yoğurt
2 - 3 Yemek kaşığı tahin
1 Yemek kaşığı zeytinyağı
3  Diş sarımsak (dövülmüş)
5 - 6 Tane ceviz (bıçakla kıyılmış,veya rondoda çekin)
5 - 6 Dal ince kıyılmış maydanoz  (isteğe bağlı)
Yarım limonun suyu (limon çok suluysa daha azı)
Tuz

HAZIRLANIŞI:
Önce sarımsakları döverek,yoğurtla birlikte çatalla çırparak karıştırın.
Ocakta,ızgarada veya mangalda közlediğiniz patlıcanların kabuklarını temizleyip,kesme tahtasında  kıyın.Üzerlerine limon suyunu gezdirip karıştırın.(kararmaması için)
Sarımsaklı yoğurt ve diğer malzemeleri de patlıcanların üzerine dökerek.Tüm malzemeyi karıştırın.
Servis yapacağınız tabağa alarak üzerine zeytinyağı gezdirin.
Arzu ettiğiniz şekilde süsleyerek servis yapın.
Lezzet garanti,biz çok seviyoruz.İnşallah sizler de yapar ve seversiniz.
Not;Tahin zaten yağlı olduğu için ben içine zeytinyağı  ilave etmiyorum.Patlıcanlar odun ateşinde közlenirse lezzet tavan yapıyor:) Afiyet olsun...

-------------------------------------------------------------------

KÖZ PATLICAN VE KÖZ BİBERLİ SALATA

Kırmızı gül Bu salata da bir çoğumuzun bildiği nefis bir lezzet.Bizim ailece favorilerimiz arasında olduğu için.Bloğumda da yer almasını istediğim.Kolayca hazırlanışıyla ve lezzetiyle yaz günlerinin aranılan nefis bir salatası.Yapacak olanlara şimdiden afiyet olsun:)
 MALZEMELER:
2 Büyük boy patlıcan
2 Büyük boy dolmalık kırmızı biber
2 - 3 Diş sarımsak
1,5 Limonun suyu
2 - 3 Yemek kaşığı zeytinyağı
Tuz

HAZIRLANIŞI:
Ocakta,ızgarada veya mangalda közlediğiniz patlıcanların kabuklarını temizleyip.Kesme tahtasında küçük küçük keserek tabağa alın.Üzerlerine yarım limon suyunu gezdirip karıştırın.(kararmaması için)
Közlenen kırmızı biberlerin de kabuklarını ve tohumlarını temizleyip.Kesme tahtasında küçük küçük keserek patlıcanlara ilave edin..
Ayrı bir kase de sarımsakları biraz tuz ilavesiyle dövün,limon suyu ve zeytinyağı ilavesiyle çatalla iyice çırparak patlıcanlı biberin üzerine gezdirip karıştırın.
Salatanız servise hazır.Yapacak olanlara şimdiden afiyet olsun...
Not;Limon az sulu çok sulu olabilir.Damak zevkinize göre ekşisini ayarlarsınız.Arzu ederseniz ince kıyılmış maydanoz da doğrayabilirsiniz.

Sevalce öneri; Patlıcan ve biberler odun ateşinde közlenirse lezzet isin bıraktığı kokuyla tavan yapıyor:)Tabii mangal olayı her zaman olmuyor.Ama olduğu zaman mangal da pişirilecekler biter bitmez peşine hemen varsa patlıcan veya biberi diziveririm.Eee köz boşa gitmesin ertesi günün salatası da hazır olsun değil mi?:) Yemeğin sonunda da mangalın bir köşesine cezveyi oturtuveririm.Sofra toplanıncaya kadar közde kahveler de hazır olur:)

Afiyet şeker olsun.Yüreğinizin ve damağınızın lezzeti bol olsun...